Nerede Kalmıştık?

Pazar, Ocak 21, 2018


Ben geldim :) 4 sene sonra yine, yeniden.. Nerede kalmıştık diye soruyorum şimdi. Büyüdüm ve yine geldim. Aradan çok zaman geçmiş, ama sanki burası hiç değişmemiş gibi.
 Ben? Ben çok değiştim. Büyüdüm. Kocaman bir kadın oldum. Kimi zaman çok güzel şeyler oldu hayatımda. Kimi zaman çok incindim. Ama zaten büyümek bu değil miydi? Yaş almak değildi mesele. Yaş aldıkça yaşadıklarını nasıl karşıladığın, kendini nasıl yüzeyde tutabildiğindi. Suyun üzerinde durabilmek gibi mesela aslında bu.
 Zamanla beraber ne de çok şey değişiyor hayatlarımızda. Üniversiteyi bitirdim, çalışıyorum. Bir markayı yönetiyorum. Benden hariç başka bir sıfata sahibim.Araba kullanıyorum. Şehir içi-şehir dışı km yapıyorum. Bilmediğim yolları görüyorum, geçiyorum. Yurt dışına da çıktım.
 Evlendim ne önemlisi! O hayal ettiğim bembeyaz gelinliği giydim. Hayatımdaki ne özel ve en güzel 'evet'i söyledim. Evim oldu. Hayal ettiğim gibi üstelik. Kırmızı detaylı bir mutfak. Bembeyaz koltuklu, kendi dekore ettiğim. Bana ait bir ev. Yepyeni eşyalar, içinde aşkla yemek yaptığım, sevdiğim adamın kollarında huzurla uyuduğum bir ev. İçinde dostlarımı, sevdiklerimi keyifle ağırladığım..
 Evet Erenle evlendim. Hani taa lise yıllarında ''bizim okulda bir çocuk var adı Eren diye'' ilk kez andığım adam. İlk aşkım, ilk heyecanım, tüm hayallerimi doğrudan veya dolaylı onun üzerine kurduğum adam. Tam da lise yıllarında ilk elimi tutuşunda acaba diye içimden geçirdiğim gibi.
 Avukat oldu Eren. İlk üniversiteyi kazandığı zamanları, öncesinde verdiği mücadeleleri, üniversite yıllarının iniş-çıkışlarını gördüğüm, her bir anına şahit olduğum. Benim için de nasıl gurur tarif edemem. En yakın arkadaşım, ilk aşkım, yeri geldiğinde babam-abim, bazen küçük kardeşim, zaman zaman en çok kavga ettiğim, mutluluğu-hüznü, hayatın tüm hislerini birlikte paylaştığım adam.
 Aynı kalan şeyler yok um hayatımda, var tabii ki. Mesela hala en sevdiğim içecek ayran, en sevdiğim renk kırmızı. Hala inatçı, hala aynı zor insanım ben. Yazmayı hala çok seviyorum. Kitap okumayan insanları hala anlayamıyorum mesela. Köpekten de korkuyorum hala (Alıştığım ve sevdiğim köpekler oldu tabi.) Bunca derdine,iliklerime kadar yaşadığım stresine  rağmen hala en çok İstanbul'u seviyorum. Ve yaşanacak başka bir yer bilmiyorum.
 Biraz da duygusallaştım mesela. Ağlamak nedir bilmeyen o soğuk kanlı ben, bir dizinin sahnesine gözyaşı dökebiliyorum artık. Sırt ağrılarım var bir de, bir kaç senedir devam eden. Stres denilen durumun kaçınılmaz sonuçları. Saçlarım da eskisi kadar uzun değil. Bir ara omuzlarıma kadar kısaltıp, uçlarını da sarıya boyattım. Parmağımda alyansım olmadan bir dakika bile geçiremiyorum.  Çiçekleri çok seviyorum, eskisinden daha çok. Bir sürü çiçeğim var evimde. Yalnızca doğanın, verdiğin emekleri karşılıksız bırakmadığına inananlardanım. He unutmadan 3 senedir benimle beraber yaşayan muhabbet kuşum var bir de. Adı Bıcır. En vefalı dostlarımdan. Karşılık beklemeden beni seven, ağladığımda gelip, gözyaşlarımı, yanaklarımı öpen. Annecim, aşkım, Dilek diye çığıra çığıra gezen.
 Çok şehir gezdim bu zamanlarda. Çok insanlar tanıdım. Hayatıma yeni giren dostlarım da oldu, beraber vakit geçirmekten keyif aldıklarım da. Çayı şekersiz içiyorum artık. Eteğin, elbisenin altına spor ayakkabı giymiyorum, Topuklu ayakkabılarla uçuyorum, koşuyorum. Asla başka yerde yaşayamam dediğim Ortaköy'de değilim artık. Semt değil, kıta değiştirdim. Kimseyi tanımadığım kocaman bir sitede oturuyorum. Yaşadığım yerden beklentilerim değişti. Başka bakıyorum artık olaya.
 Anne olmanın kıyısından döndüm bir de. Üzücü, yıpratıcı, zor bir olaydı. Eskiden gelin-düğün sahneleri beni hüzünlendirirken, şimdi bambaşka hislerle duygusallaşabiliyorum.
 Büyüdüm ben işin özü. Büyüdüm, kocaman bir kadın oldum. Blogumun ismi şu sıralar tam da yerinde oldu. Büyüdüm ve dünya değişti. Pembe hayallerim vardı, bazıları bordo oldu.

You Might Also Like

0 yorum

Hakkımda-Dilek Budak

Photo Profile
İstanbullu. Evli ama çocuksuz. Mesleği bilim, ruhu sanat, elleri yaratıcılık dolu olan. Yazmak en büyük tutkusu. Hem plazalı bir iş kadını, hem mükemmellik seviyesine gözünü dikmiş ev kadınıyım ben. Bazen aşçı, bazen sanatçı, bazen toplantıdan toplantıya koşan beyaz yakalı. Her şeyden bir doz olmalı hayatında. Ama az ama çok. E o zaman ne diyoruz. Hoşgeldim :)

Instagram

İzleyiciler